Hüseyin Salih'in kaybolduğu ihbarı, ailesini ve yakınlarını derin bir endişeye sürükledi. Yerel halk, 25 yaşındaki gencin kaybolmasının ardından günlerce süren arama çalışmalarına katıldı. Ancak bu umut dolu çalışmalar, acı bir sonla noktalandı. Salih’in cansız bedeni, ormanlık bir alanda, kaybolduğu yerin birkaç kilometre uzağında bulundu. Olay, yerel toplumda büyük bir üzüntüye neden oldu ve birçok kişi, genç adamın bu talihsiz kaderini sorgulamaya başladı.
Aile üyeleri, 3 gün süren arama çalışmalarında, Salih’in kaybolduğu gün giydiği kıyafetleri tanıyarak, arama kurtarma ekiplerine yardımcı olmaya çalıştı. Geceden sabaha kadar ormanda bulunan gönüllüler, çok sayıda insanın katılımıyla Salih'i bulmak için seferber oldu. Aile, Salih’in sosyal medya hesapları üzerinden de çağrıda bulunarak, vatandaşlardan yardım istedi. Ancak, aramalar sonunda jandarmanın yaptığı açıklamalar, herkesin yüreğini dağladı. Jandarma yetkilileri, Salih’in cansız bedeninin ormanlık alanda bulunduğunu ve gerekli incelemelerin başlayacağını bildirdi.
Salih’in ölüm nedeni, yapılan otopsi sonucunda belirlenecek olsa da, ailesi ve arkadaşları su istismarına dikkat çekiyor. Salih’in arkadaşları, gencin sosyal hayatında son dönemde herhangi bir sıkıntı yaşadığını, neşeli ve hayat dolu bir genç olduğunu söylediler. Ancak toplumsal olarak gençlerin ruh sağlığına yeterince önem verilmediği konusunda endişelerini dile getirdiler. Salih’in ölümü, intihar oranlarının artmasına dair uyarılar yapılmasına yol açarken, bu olayın gençlerin ruhsal durumlarına dair düşünülmesi gereken bir durum olduğuna dikkat çekildi. Alfiatek, bu tarz olayların önlenebilmesi için toplumda bir farkındalık oluşturulmasının önemine vurgu yaptı.
Salih'in kaybı, yakınları ve arkadaşları için büyük bir kayıp olmakla kalmayıp, aynı zamanda tüm toplum için derin bir sorgulama ve öz eleştiriyi de beraberinde getirdi. Gencin hayatı, manifaktür dünyasına ve ruh sağlığına dair tartışmaların merkezine oturmuşken, konuyla alakalı daha fazla farkındalık yaratılması gerektiği sonucuna varıldı. Merakla beklenen otopsi raporu, Salih’in ölümüne dair yeni bilgileri gün yüzüne çıkarabilir. Aile, ciddi bir yasta olmasına rağmen, bu tür olayların önüne nasıl geçilebileceği konusunu gündeme taşımayı amaçlıyor. Sosyal medyada ve yerel basında geniş yer bulan bu trajik olay, tüm Türkiye’de benzer olayların konuşulmasına sebep oldu.
Sonuç olarak, kaybolanların bulunması için yapılan arama çalışmaları ve kamuoyunun tepkisi, sadece bu olayla değil, genel bir toplumsal sorunla ilgili farkındalığı artırmaya yönelik olmalı. Salih’in yaşamı ve kaybı, gençlerin ruhsal sağlığına dair önemli bir tartışmanın başlangıcını işaret ediyor. Böyle bir olay bir daha yaşanmaması için, ailelerin, öğretmenlerin, sosyal çalışanların ve toplumun tüm kesimlerinin birlikte çalışması ve harekete geçmesi büyük bir önem taşıyor. Acılı ailesinin ve arkadaşlarının, Salih’in kaybı acısını yaşarken, gelecekte benzer kayıplar yaşanmaması adına harekete geçmeleri, bu yaşanan felaketten istenen derslerin çıkarılması adına kritik öneme sahip.